11.sınıf seçmeli tarih klasik soruları 1

BU SORULAR AHMET ŞİŞMANKIZ ANADOLU İMAMHATİP LİSESİ 11.SINIF SEÇMELİ TARİH DERSİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN HAZIRLANMIŞTIR. YAZILIDA ÇIKACAK 5 KLASİK SORU BURDAN GELECEKTİR İNŞALLAH, YAZILI 2 GRUP ŞEKLİNDE OLACAK HAYIRLI OLSUN, 
 
1- KUT ANLAYIŞI HAKKINDA BİLGİ VERİNİZ.
CEVAP: Türklerin inanışına göre hükümdara yönetme yetkisi Gök Tanrı tarafından verilmiştir. Bu düşünceye “Kut Anlayışı” adı verilmektedir. Kut anlayışının olumlu yanı halkın devlete ve hükümdara bağlılığını artırmasıdır. Olumsuz yanı ise kanında kut olan butun haneden üyelerinin başa geçme hakkının bulunması ve bu durumun taht kavgalarına sebep olmasıdır. hanedan üyeleri arasında taht mücadelesi yaşanmış ve bu durum Türk devletlerinin kısa sürede yıkılmasına neden olmuştur.

2- İlk Türk devletlerinde askeri teşkilat nasıldı bilgi veriniz.

CEVAP: Türklerde askerlik özel bir meslek olarak görülmüyordu. Zira vatanını korumak herkesin en önemli göreviydi. Bunu gören yabancılar, Türkleri ordu millet tâbiri ile nitelendirmişlerdir.Türk ordu teşkilâtını ilk düzenleyen kişi Mete Han’dır. Turan Taktiği (Kurt Oyunu): Bu taktiğin iki önemli özelliği göze çarpıyordı. Sahte ric’at ve pusu. Yâni Türk Ordusu kaçıyor gibi geriye doğru çekilirken, düşmanı çembere alıyor ve pusu kurulan bölgeye doğru çekiyordu. Bu taktiğe kurt oyunu veya Türk yurdunun adından dolayı Turan Taktiği adı verilmiştir.

Türk Ordusunun Özellikleri:

✓ Türk ordusu ücretli değildi.

✓ Türk ordusu daimi idi ve her an savaşa hazırdı.

✓ Türk ordusu büyük çoğunluğu itibariyle süvari

(atlı) idi.

✓ Onluk sistem vardır. Türk ordusundaki en büyük askeri birlik 10

bin kişi idi. (Bu birliğe tümen adı veriliyordu.)

Başlıca savaş aletlerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

✓ Yaylar, ıslıklı oklar, çengelli temrenler, yangın

mermili mancılıklar.

✓ Miğfer (tolga), zırh (yarık) onları savaşlarda

koruyan unsurlardı.

✓ Kargı, mızrak, süngü, kalkan ve kılıç önemli

savaş aletleriydi.

3- KURULTAY HAKKINDA BİLGİ VERİNİZ.

CEVAP: Kurultay (Toy)

Kurultay, ilk Türk Devletleri’nde devletin her türlü meselesinin görüşüldüğü meclistir. Bu meclislere

“toy” adı da verilmektedir. Kurultaylarda devletin önemli meseleleri görüşülür, hükümdar seçilir,

eğlenceler düzenlenir ve sonunda da tüm halkın katıldığı şölenler (ziyafet) tertiplenirdi.
 

✓ Kurultaya kağan başkanlık ederdi.

✓ Kağan olmadığı zamanlar vezir başkanlığında toplanırdı.

✓ Kurultayda alınan kararlarda son söz her zaman hükümdara ait olmuştur , bu durum kurultayın danışma meclisi olduğunu gösterir.

Kurultaya katılan boy beyleri kurultayda bulundukları boyu temsil ederlerdi, Kurultayın hakanı seçme, hakanın yetkilerini kısıtlama, kanun yapma gibi görevlerinin olması, bu kurula demokratik bir özellik kazandırmıştır.

Kurultaya hatun dahil devletin tüm önde gelen yöneticileri katılırdı. Kurultaylar belli zamanlarda toplansa da acil durumlarda derhal toplanıyorlardı. 

4- ATABEY KİMDİR VE GÖREVLERİ NELERDİR ?
 

ATABEY: Büyük Selçuklularda küçük yaştaki şehzadeler (geleceğin hükümdar adayları)

bilgi ve tecrübe kazanmaları için vilayetlere yönetici olarak gönderiliyorlardı. Yaşları

küçük olduğundan bu şehzadelerin yanına atabey adı verilen bilgi ve tecrübeli bir görevli

verilirdi. Atabeyler, şehzadenin yetişmesinden sorumlu idi. Şehzade, büyüyüp yönetime

gelinceye kadar bölgesinde kalırdı. Osmanlı devletinde LALA denirdi.

5- GULAMAN-I SARAY ASKERLERİ HAKKINDA BİLGİ VERİNİZ.

CEVAP: Gulam Sistemi:

Türk–İslam Devletleri’nde uygulanan bir sistemdir. Bu sisteme göre satın alınan ve savaşlarda esir edilen çocuklar gulamhane adı verilen merkezlere gönderiliyordu.

En önemli gulam merkezi saraydı. Sarayda bu çocuklar hem askeri yönden hem de yönetim ve protokol

kuralları bakımından yetiştiriliyorlardı. Bu çocuklardan askeri eğitim alanlar, hükümdarın özel muhafız ordusu

(Gulamanısaray) ve ordunun asıl önemli kısmı olan Hassa Ordusu’nu oluşturuyorlardı. Bu sistem Osmanlı

Devleti’nde de uygulanmıştır adı kapıkulu ocağı askerleridir.

6- İKTA SİSTEMİ HAKKINDA BİLGİ VERİNİZ.

CEVAP: 

İkta Sistemi:

Bu sistem, ilk defa Hz. Ömer zamanında uygulanmıştır. Büyük Selçuklular, bu sistemi geliştirerek

askeri bir nitelik kazandırmışlardır. Bu sistem doğrultusunda ülke toprakları her birine ikta adı verilen

bölümlere ayrılmıştır. Bu iktalar askeri ve sivil görevlilere hizmetleri karşılığında verilmiştir. İkta alan bu

görevliler bu topraklarda otururlar ve memurlar aracılığıyla vergileri toplarlardı. Bu vergilerin bir kısmı ile

kendi geçimlerini sağlar, diğer kısmı ile de tam teçhizatlı ve her an savaşa hazır askerler yetiştiriyorlardı.

Bu sayede “Sipahiyan” adı verilen ATLI askerler meydana geliyordu. Osmanlıdaki tımarlı sipahilerde bu sisteme benzemektedir.


7-  OSMANLI VERASET SİSTEMİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER NELERDİR ? 

CEVAP: 

- Başlangıçta ülke hanedan üyelerinin ortak malı anlayışı hâkimken I. Murat’tan sonra

ülke “padişah ve oğullarının ortak malı” anlayışı kabul edildi.

- Fatih Kanunnamesi ile hükümdarlar “devletin bekası((GELECEĞİ) için” taht mücadelelerini engellemek

amacıyla kardeşlerini öldürmek yetkisine sahip oldular.Fatih Dönemi’ndeki veraset sistemine göre

“ülke padişahın malıdır” anlayışı ortaya çıkmıştır.

- I. Ahmet ile birlikte Osmanlı Devleti’nde ekber ve erşed sistemi uygulanmaya başlandı.

Bu uygulamaya göre Osmanlı hanedanı içerisinde yaşça en büyük ve olgun olanın tahta geçmesi

usulü benimsendi. Böylece şehzadelerin tecrübe kazanmak için sancağa gönderilme usulü de kaldırılmış

oldu. Artık şehzadeler hayatlarını Topkapı Sarayı’nda geçirmeye başladılar.

8- KAFES USULU SİSTEMİ NEDİR ? OSMANLI DEVLET YÖNETİMİNE NE GİBİ ETKİLERİ OLMUŞTUR ? 

CEVAP:
Sancağa çıkma usulünün kaldırılması VE YERİNE KAFES USULU SİSTEMİ GETİRLMİŞTİR. Bu sistem le şehzadeler, devlet yönetme deneyimi kazanamadıkları için ülkeyi ve halkı daha iyi tanıma ve bu deneyimi yönetime yansıtma avantajından yoksun kaldılar. Dolayısıyla yönetim konusunda tecrübesiz olan hükümdar ülke yönetiminde etkisiz kaldı , bu durumda devlet yönetiminde valide sultanların ( hükümdarın annesi) , devlet adamlarının ve askerlerin etkisini artırdı. 

9- TANZİMAT İLE OSMALI DEVLET ANLAYIŞINDA NE GİBİ DEĞİŞİKLİKLER YAŞANMIŞTIR ?
CEVAP: 

Tanzimat’la birlikte Osmanlı Devlet anlayışında bazı değişiklikler olmuş

ve halkın devlet için değil; devletin halk için kurulmuş olduğu fikri güç kazanmıştır.Gülhane Hattıhümayun ile padişah kendi yetkilerinin

sınırlandırıldığını kabul etmiş ve I. Meşrutiyet’e kadar devam eden bu süreçte kanun üstünlüğü

geçerli olmuştur. I. Meşrutiyet (1876) ile Osmanlı yönetim anlayışında

değişiklik meydana getirmiştir. Anayasa ilan edilmiş ve meclis açılmıştı. Padişahın yetkilerinde

herhangi bir kısıtlama gözükmese de halk ilk kez padişahın yanında yönetime ortak olmuştur.

II. Meşrutiyet’in ilanı ile (23 Temmuz 1908) meclisin otoritesinin artmasına karşılık, az da olsa padişahın

yetkileri kısıtlanmıştır.

10- DİVAN-I HÜMAYUN HAKKINDA BİLGİ VERİNİZ. 

CEVAP: 

★ Divan, Osmanlı merkez teşkilatının en önemli organı olup ilk kez Orhan Gazi devrinde

kurulmuştur.

★ Divan’da ülke meseleleri görüşülür ve karara bağlanırdı. Farklı inançtan herkese açık olan

Divan’da son sözü söyleme yetkisi padişaha aittir.

✍ Bu durum şunu gösteriyor ki divan bir karar organı olmaktan ziyade padişahın danışma

organıdır.

★ Divan toplantıları Kubbealtı adı verilen yerde yapılırdı ve Fatih devrine kadar başkanı bizzat

padişahtı. Fatih Sultan Mehmet divan üyelerinin görüşlerini daha rahat söyleyebilmesi

için divan başkanlığını sadrazama bırakmış ve kendisi de perde arkasından (pesiperde) görüşmeleri takip etmiştir.

✍ Bu uygulama sadrazamlık makamının

önemini artırmıştır.

★ Divan teşkilatı işleyiş olarak bugünkü Bakanlar Kuruluna benzer; yalnız divanda

önemli davalara da bakıldığından yani bir mahkeme gibi çalıştığından bu yönü ile

bakanlar kurulundan ayrılır.

★ Padişahın divan başkanlığını sadrazama bırakmasıyla birlikte divan üyeleri aldıkları

kararları arz odasında padişahın onayına sunardı.

- Divan-ı Humayun 2. mahmut döneminde kaldırılmıştır ve yerine nazırlıklar(bakanlıklar) getirilmiştir.

11- İLTİZAM SİSTEMİ HAKKINDA BİLGİ VERİNİZ. 

CEVAP:

İltizam 16. yüzyıldan sonra ortaya çıkan bir nevi vergi toplama usulüdür. Bu sistemde devlet uzak bölgelerdeki

toprak gelirlerini açık artırma ile ve parasını peşin olarak mültezime satıyordu. Bu sayede devlet

nakit sıkıntısını da karşılamış oluyordu. Mültezim aynen tımar sistemindeki gibi o bölgenin yöneticisi durumuna

geliyordu. Mültezim peşin olarak ödediği parayı vergi yükümlüsü olan kişilerden tahsil etmekteydi. Bu durum zamanla olumsuz bir hal almıştır. Mültezimler bulundukları bölgelerde güç sahibi olmuşlar ve o bölgelerde ayanlara dönüşmüşlerdir, artık devletin otoritesi dinlememişler. 

12- KAPIKULU ASKERLERİ HAKKINDA BİLGİ VERİNİZ .

CEVAP:
Adından anlaşılacağı üzere bunlar kapının kullarıdır. Devletten maaş alırlar, sürekli ordudur ve

merkezde padişaha bağlı olarak bulunurlar. Selçuklularda görülen “hassa ordusunun” Osmanlıdaki

karşılığıdır. Kendi arasında KapıkuluPiyadeleri ve Kapıkulu Süvarileri olmak üzere

ikiye ayrılmıştır. Bu ocağın asker ihtiyacı önceleri savaş esirlerinden(pençik oğlanı) karşılanırken daha sonra

devşirme usulü ile karşılanmaya başlamıştır.Devşirme sistemi gelişigüzel olmayıp belli kurallar

dahilinde yapılıyordu. En önemlisi de ailelerin rızası alındıktan sonra bu sistem uygulanıyordu.

Yani devşirme sistemi gelişigüzel yapılan çocuk toplama işi değildi.

Şu şekilde yapılıyordu:

★ Padişahın emri ile devşirme yapılacak bölge belirleniyordu. Bu bölgeye memurlar gönderiliyordu.

★ Bölgede bulunan kadı, sancak beyi ve rahipler çocukların belirlenmesinde memurlara

yardımcı oluyordu.

★ Devşirme her zaman değil; ihtiyaca göre yapılırdı.

★ üç beş yılda bir yapılır ve kırk haneden ancak bir kişi devşirilirdi.

★ Ailenin tek çocuğu varsa devşirilmezdi.

★ Yüz kızartıcı suç işleyen (hırsızlık, zina) aileden devşirme çocuk alınmazdı.

★ Şımarık olabileceğinden köy kethüdasının çocuğu devşirilmezdi.

★ Vücudunda herhangi bir kusuru olan çocuklar alınmazdı.

★ Bir aileden sadece bir çocuk alınırdı.

★ Devşirilen çocuklardan zeki olanlar Enderun Mektebi’ne gönderilirdi.

Devşirmeye tabi tutulan bu çocuklar önce Anadolu’daki Türk ailelerinin yanına verilirdi.

Burada iyi bir İslami bilgi ve Türk kültürünü öğrenen bu çocuklar daha sonra temel bilgileri

öğrenmeleri için “Acemi Oğlanlar Ocağı”na gönderilirdi.Bu arada iyi bir eğitime tabi tutulan bu çocuklardan

çok zeki olanlar bir nevi saray okulu olan Enderun Mektebi’ne gönderilir ve devlet

adamı ihtiyacı giderilmiş olurdu. (Örneğin, Sokullu Mehmet Paşa) Diğer kısım ise asker

olmak üzere Yeniçeri Ocağı’na gönderilirdi.

★ Devşirme her zaman değil; ihtiyaca göre yapılırdı.

★ üç beş yılda bir yapılır ve kırk haneden ancak bir kişi devşirilirdi.

★ Ailenin tek çocuğu varsa devşirilmezdi.

★ Yüz kızartıcı suç işleyen (hırsızlık, zina) aileden devşirme çocuk alınmazdı.

★ Şımarık olabileceğinden köy kethüdasının çocuğu devşirilmezdi.

★ Vücudunda herhangi bir kusuru olan çocuklar alınmazdı.

★ Bir aileden sadece bir çocuk alınırdı.

★ Devşirilen çocuklardan zeki olanlar Enderun Mektebi’ne gönderilirdi.

★ Meslekleri askerliktir.

★ Devletten üç ayda bir ulufe adında maaş alıyorlardı.

★ Askerlikten başka işle uğraşmaları yasaktı.

★ Emekli olana kadar evlenmeleri yasaktır.

13- TIMARLI SİPAHİLER HAKKINDA BİLGİ VERİNİZ. 
 
CEVAP: 

Tımarlı Sipahiler

★ Devrin en önemli askeri gücüdür.

★ Toprak gelirleri ile besleniyorlardı. Dolayısıyla maaş almıyorlardı.

★ Bu askerler devlete yaptıkları hizmetin karşılığında Tımar (dirlik) adı verilen toprakların

gelirlerini alıyorlardı.

★ Tımarlı sipahiler, gelirleri doğrultusunda cebelü adı verilen asker yetiştiriyorlardı.

★ Cebelü adı verilen askerler barış zamanındasipahinin emrinde toprağı ekip biçme ile

uğraşıyordu.

★ Savaş zamanında bu askerler en yakın sancak beyinin emrine girerlerdi. Sancakbeyi ise

bağlı bulunduğu beylerbeyinin emrine girerdi.Tüm ordunun komutanı ise padişah idi.

-Tımarlı sipahiler herhangi bir mazeretleri olmadan savaşa katılmazlarsa dirlikleri ellerinden

alınırdı.

- Tımarlı sipahilerin önemli bir özelliği de kapıkulu ordusunun aksine tamamen

Türklerden oluşmasıydı.

14- “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim vekararı kurtaracaktır.”Amasya Genelgesi’nin yukarıdaki maddesi veErzurum kongresinde yer alan '' Milli kuvvetleri etkin milli iradeyi hakim kılmak esastır '' maddelerini yorumlayınız.

ile ileride millet egemenliğine dayalı yeni birdevletin kurulacağından üstü kapalı da olsa bahsedilmiştir. Saltanata karşı çıkılmıştır. Milletin yönetime egemen olacağı anlamına gelmiştir; ancak bu açık açık söylenmemiştir, Eğer yönetimin değişeceği yani padişahın gidip cumhuriyetin ilan edileceği söylenseydi, bu durum birlik beraberliği bozardı, çünkü padişahı destekleyen kişilerde M.kemalin yanındaydı. Şartlar henuz elverişli değildi. Bu yüzden üstükapalı şekilde Halk egemenliğinden bahsedilmiştir.

15-Şeyh Sait ve menemen olayları hakkında bilgi veriniz, iki olayında ortak özelliği nedir ?

Şeyh SAit doğuda bi rkürt devleti kurmakve hilafeti yeniden geri getirmek için ayaklanmıştır, amaç cumhuriyet rejimini ortadan kaldırmaktır. İsyan başarısız olmuştur. Rejime karşı çıkan ilk isyandır. Bu isyandan sonra isyanda etkisi olduğu gerekçesi ile Terakkiperver halk fırkası kaptılmıştır.
Menemen olayında isyancılar şeriat isteriz diyerek ayaklanmış ve cumhuriyet rejimini ortadan kaldırmak istemişlerdir. Salatanatı geri getirmeyi amaçlamışlardır, isyan izmirin menemen ilçesindeçıkmış , isyanı bastırmak için bölgeye giden asteğmen kubilay isyancılar tarafından öldürülmüştür, bu yüzden bu olayın diğer adı kubilay olayıdır, bu isyandan sonra çok partili hayata geçişe ara verilmiştir.
Bu iki olayın ortak özelliği rejime karşı çıımış olmalarıdır.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol